1- YAŞAMA HAKKININ İHLALİ: (AY m.15/2, 17/1, AİHS m.2, İHEB m.3, MvSHS m.6 ABTHŞ m.2)
29 Eylül 2020: Hasta tutuklu Ali Boçnak cezaevinde yaşamını yitirdi.
Patnos L tipi cezaevinde kalan “kürtçe yani anadilinde mevlid okuduğu için” KCK soruşturmaları kapsamında tutuklanıp hakkında 7 yıl 8 ay ceza verilen 76 yaşındaki hasta tutuklu Ali Boçnak kaldığı cezaevinde yaşamını yitirdi. Boçnak’ın böbrek yetmezliği yanında birçok hastalığı da bulunuyordu. İnsan Hakları Derneği’nin hasta tutuklular listesinde ismi bulunan Ali Boçnak ilerlemiş yaşına ve rahatsızlığına rağmen cezaevinde tutulmakta ısrar edildi. Nitekim 24 Eylül 2020 tarihinde vefat etmesinin ardından oğlu Şakir Boçnak sosyal medyada üzüntüsünü “Babam Ali Boçnak rehin tutulduğu tc zindanında şehitller kervanına katılmıştır.” Sözleriyle dile getirdi.
01 Ekim 2020: Helikopterden Atılan Servet Turgut yaşamını yitirdi.
Önceki haftalarda yazdığımız üzere Jandarma tarafından gözaltına alındıktan sonra helikopterden atılan ve ağır işkenceye maruz bırakılan Servet Turgut, yoğun bakıma kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. 55 yaşındaki Servet Turgut 20 günlük yoğun bakım mücadelesini ne yazık ki kaybetti. Hiçbir şart ve koşulda işkencenin mazur görülemeyeceği ortadayken, ekranlarda kendisinden PKK’lı olarak bahseden Bakanlar tarafından olayın meşrulaştırılma çabası ise kamuoyu vicdanına zarar vermektedir.
2- ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKI: (AY m. 19, AİHS m.5, İHEB m.3)
28 Eylül 2020: Panama’da yakalanan iş adamı iade riskiyle karşı karşıya
Cemaat soruşturmaları kapsamında ismi kırmızı bültenle aranan kişiler arasına giren iş adamı Muaz Türkyılmaz’ın, Türkiye’nin talebi ile iade edileceği gündeme geldi. Türkyılmaz’ın Panama’da tutuklanmasından sonra ailesi ve Panama’da bulunan insan hakları aktivistleri Türkyılmaz’ın iade edilmemesi için yoğun çaba sarfediyor. Muaz Türkyılmaz’ın kardeşi Usame Türkyılmaz ise tepkisini “Kardeşim iade edilirse Türkiye’de işkence görecek ve yıllarca hapiste kalacak. İade yapılmamalı.” Sözleriyle gösterdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Panama’ya gönderdiği belgelerde üç iade yer almakta. Bank Asya’ya para yatırmak, Kimse Yok mu isimli insani yardım kuruluşuna kredi kartı ile bağışta bulunmak ve telefonuna haberleşme aracı olarak Bylock yüklemiş olmak.
1 Ekim 2020; Tutuklu kanser hastası cezaevinde koronavirüs kaptı
İki yıl önce prostat kanseri olan ve Kasım 2019’da tutuklanıp Antalya L Tipi Cezaevine gönderilen fizik öğretmeni Erdoğan Erduran (52) cezaevinde koronavirüs oldu. Tedavisi aksadığı için kanser hastalığı da ilerleyen Erduran, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
Erdoğan, 30 kişilik koğuşta kalıyordu. Bold Medya’ya konuşan eşi Sıddıka Erduran “Bir saat önce kapıya gelen sağlık görevlilerinden eşimin kovid-19 testinin pozitif çıktığını öğrendim. Bana bilgi verilmek istenmedi. Sadece durumu iyi dendi. Ben de eşimin kanser hastası olduğunu, durumunu çok merak ettiğimi, hastaneye götürülüp götürülmediğini sordum. Götürmediklerini söyledi. Gerekirse götürülür dedi görevli. Ben bunun doğru olmadığını anlatırken de telefonu yüzüme kapattı. Beni idarecilerine bağlamalarını istedim. ‘Bağlasam ne olacak’ diye yanıt aldım. Şu an çaresizim. Artık birisi, sesimi, sesimizi duysun istiyorum” dedi.
Eşinin suçsuz, günahsız yere cezaevinde tutulduğunu söyleyen Sıddıka Erdoğan şöyle devam etti:
“Hakkında henüz bir hüküm verilmedi. Bu esnada kontrollere götürülmedi. Hastalığı ilerledi ve kemoterapi noktasına yaklaşıldı. Ancak son iki aydır, mahkeme kararı çıkartarak ilaç ve iğne tedavisine başlandı. Umarım geç kalınmamıştır diye düşünürken bu sefer karantina koğuşu işkencesi başladı. İşkence diyorum, çünkü iki aydır eşimin bu koğuşlarda yaşamadığı sıkıntı kalmadı. Son telefon konuşmamızda artık ağladı ve koğuşunda 5 kişide Kovid- 19 çıkmasına rağmen hala aynı koğuşta (25-30 kişi) tutulmaya devam ettiğini, ölüme terk edildiklerini düşündüklerini söyledi. Kimse sesimizi duymadı. Duymak istemedi. 2 hafta daha aynı koğuşta tutuldu. Şimdi öğreniyorum ki çok zayıf olan ileri kanser hastası eşimin testi de pozitif çıkmış.”
28 Eylül 2020: HDP’li 82 Siyasetçiye Gözaltı
Aralarında önceki dönem milletvekilleri, belediye başkanları da bulunan muhalif 82 siyasetçiye 2014 yılında yapılan Kobane gösterileri sebebiyle Ankara Emniyeti tarafından gözaltı işlemi yapıldı. Aynı zamanlarda İstanbul ilinde de İsimsizler Hareketi mensuplarına gözaltı işlemi uygulandı. İçlerinde Av. Tamer Doğan’ın da yer aldığı gruba yöneltilen suçlama ise “twitter’da tag açmak” oldu.
30 Eylül 2020: İsveç’te Türk Gazeteciye Saldırı
Nordic Monitor isimli dosya haberler yapan gazetenin sahibi olan Abdullah Bozkurt İsveç’teki evinin önünde saldırıya uğradı. Aldığı darbeler sebebiyle hastaneden tedavi gören Abdullah Bozkurt’un genel yayın yönetmeni olduğu Nordic Monitor, iki yıldır Türkiye’de yapılan hukuksuzlukların dosyalanması ve raporlaştırılması üzerine çalışıyor. MİT’in illegal operasyonları, radikal örgütler ve Erdoğan’ın yurtdışındaki bağlantıları hakkında çarpıcı gerçekleri ortaya koyuyor.
Olayın üzerine Abdullah Bozkurt ise şu sözleri söyledi. ”Yazdıklarımdan, konuştuklarımdan, Türkiye’deki haksızlık ve hukuksuzlukların özellikle devlet kurumlarının ve başta istihbarat örgütü olmak üzere yapmış oldukları yanlış işlerin deşifre edilmesinden rahatsız olan kesimlerin organizasyonun bir parçası olduğunu düşünüyorum. Mesajında aslında bu olduğunu anlıyorum. Bunu da reddediyorum bir anlamda; çünkü amaç yurtdışında olsanız bile biz size ulaşırız, uzun kollarımız sizi her yerde bulur. Gerekirse öldürmeye varıncaya kadar tehditlere muhatap kaldığımı zaten biliyordum. Ama bunları kabul etmediğimi yine yazmaya, çizmeye, ifade etmeye Türkiye’deki haksızlık ve hukuksuzlukları özellikle uluslararası platformlarda ingilizce ifade etmeye devam edeceğim.”
30 Eylül 2020: Ankara’da 11 avukat, İzmir’de aralarında avukatların da olduğu 33 kişi tutuklandı.
Ankara’da 11 avukat, İzmir’de aralarında avukatların da olduğu 33 kişi tutuklandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen 6 avukatın tutuklanmasının ardından adli kontrol kararı verilen 5 avukat daha Başsavcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Böylece tutuklu avukat sayısı 11’e yükseldi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltı kararı verilen 60 kişi arasından adliyeye sevk edilen 24 şüpheliden 15’i tutuklandı. İşlemleri tamamlanan diğer şüpheliler de adliyeye sevk edildikten sonra tutuklu sayısı 33’e yükseldi.
3 – BASIN VE KİTLE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ: ( ANAYASA M.28 VD, AİHS M. 10, ABA M. II-11)
30 Eylül 2020: Halk TV ekranı 5 gün karartılacak.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide etmek ve onları hafife almak gerekçesiyle RTÜK’ün 5 günlük ekran karartma cezasını yargıya taşıyan Halk TV, mahkemenin ekran karartma cezasını onadığını, hükmün kesinleşene kadar yürütmeyi durdurma kararı ise vermediğini açıkladı. Halk TV ekranlarında 16 Haziran 2020 tarihinde yayınlanan Medya Mahallesi isimli programda Ayşenur Arslan’ın hükümetin dış politikalarını eleştirmesi sebebiyle RTÜK’ün bu kararı verdiği de Halk Tv tarafından dile getiriliyor.
30 Eylül 2020; AYM iki kez “hak ihlali” dedi, karar uygulanmadı, Sendika.Org 63’üncü kez erişime engellendi.
Gaziantep 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Eylül 2020 tarihli kararı ile Sendika.Org 63. kez erişime engellendi. Site yeni adresi sendika64.org ile yayına devam ediyor.
5 Aralık 2018’deki 62. engellemeden sonra bugün bir kez daha Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kararıyla Sendika.Org erişime engellendi.
4- BİRDEN ÇOK HAK İHLALİNİ İÇİNE ALAN:
I. CEZAEVİNDE YAŞANAN İHLALLER:
25 Eylül 2020; 7 aydır tutuklu olan avukat Özbingöl tahliye edilmedi.
Kadın cinayetleri, Suruç Katliamı gibi birçok önemli davada avukatlık yapan Sevda Çelik Özbingöl, 7 aydır tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşmasında da tahliye edilmedi.Avukat Sevda Çelik Özbingöl Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra 17 Mart’ta “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası” yapmak iddiasıyla tutuklanan Şanlıurfa Barosu’na kayıtlı avukat Sevda Çelik Özbingöl’ün yargılanmasına devam edildi.
Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2’inci duruşmaya, avukat Özbingöl ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, Antep, Diyarbakır ve Ankara barolarından avukatlar ile Özgürlükçü Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) bağlı avukatlar da katıldı.
‘Mesleki faaliyetlerimin suç olarak eklenmesi kabul edilemez’
2014 yılındaki başka bir dava dosyası ile yargılandığı davanın dosyası birleştirilen Özbingöl, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” iddialarına karşı savunma yaptı. Özbingöl, mesleki faaliyetlerinin suç olarak iddianameye eklenmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek beraatını talep etti.
Savunma yapan avukatlar ise, müvekkillerinin uzun tutukluluk halinin göz önünde bulundurularak tahliyesini talep etti. Verilen aranın ardında mahkeme heyeti avukat Özbingöl’ün tutukluluk halinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 2 Ekim’e erteledi.
28 Eylül 2020; 14 Aylık bebeğe 14 gün Anne sütü verilmedi.
“Süt görüşü” için cezaevinden haber bekleyen Bahar bebeğe onay çıkmadı. Dün tutuklanan Sultan Ataş, karantina nedeniyle 14 gün çocuğunu emziremeyecek.
Dün akşam tutuklanıp Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine gönderilen Sultan Ataş’ın 14 aylık bebeği Bahar, anne sütü için bugün cezaevine götürüldü. Ancak koronavirüs karantinası nedeniyle içeri alınmayan Bahar bebek, 14 gün anne sütünden mahrum kalacak.
Biri 14 aylık, diğeri 3 yaşında olmak üzere 2 bebeği bulunan Sultan Ataş dün gece tutuklandı. Dört gün İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulduktan sonra hapse gönderilen Ataş’ın kızı Bahar anne sütüyle besleniyor.
Annesinden tamamen ayrılmak zorunda kalan Bahar bugün süt için cezaevine götürüldü. Korona salgını nedeniyle içeri gidip girmeyecekleri belli olmadığı için yetkililerden onay bekleyen Bahar bebeğe onay çıkmadı. Aile yakınlarından alınan bilgiye göre 14 aydır anne sütünden başka bir şeyle beslenmeyen Bahar, hazır mama yemek istemiyor.
30 Eylül 2020; Silivri Cezaevi’nde siyasi koğuşlarda durum ağır, tutuklulara çamurlu su veriliyor.
Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu Dilbirin Orhan, cezaevinde kendilerine su verilmediğini, verilen suyun ise çamurlu olduğunu belirterek yaşanan hak ihlallerinin duyulmasını istedi.
Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu Dilbirin Orhan (23), ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. Zehra Orhan, eşi Dilbirin Orhan’ın kendilerine anlattığı hak ihlallerine dikkat çekerek, Silivri Cezaevi’nde tutuklulara hiçbir şekilde sıcak su ulaşmadığını, ulaşan suyunda ya çamurlu olduğunu ya da komple kesildiğini ifade etti. Tutuklulara verilen yemeklerden saç, kıl ve yabancı maddelerin çıktığını dile getiren Zehra Orhan, tutuklular üzerindeki hukuksuzlukların gün geçtikçe arttığını belirtti.
Eşinin kendilerine yolladığı mektuplardan 2 aydır geri dönüş alamadıklarını dile getiren Zehra Orhan, “Mektuplar komisyona gidiyor okunuyor ama cevap gelmiyor, çünkü tutuklulara verilmiyor. Aynı şekilde yollanan kitaplar da kendilerine verilmiyormuş” dedi. Kovid-19 kapsamında hiçbir önlem alınmadığını ve gereken hijyenin sağlanmadığını ifade eden Orhan, tutukluların malzeme temin etmesine de izin verilmediğini söyledi.
Yaşanan bu hak ihlallerinin adli koğuşlarda da sürdüğünü sözlerine ekleyen Orhan, siyasi koğuşlarda bu durumların çok daha ağır olduğunu vurguladı.
5- YAYIMLANAN RAPORLAR
30 Eylül 2020; İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, Ege Bölgesi’nde 4 ayda kadın ve çocuklara dönük 197 hak ihlali yaşandığını açıkladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, Ege Bölgesi’nde 4 ay içerisinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu dernek binasında açıkladı. Komisyon üyesi Ayşenur Kizaroğlu, raporun 12 ili kapsadığını belirtti.
Kizaroğlu, kadına yönelik şiddetin devam ettiğine işaret ederek, kadın cinayetleri ve tecavüz dosyalarında “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimleri uygulandığını kaydetti. Kizaroğlu, “Özellikle çocukların mağduru olduğu tecavüz davalarında ‘rıza’ faktörü tartışılmakta ve erkek failler yargı eliyle ya cezasız kalmakta ya da olması gerekenden daha az cezaya çarptırılmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumun tüm kesimlerine etkin bir şekilde uygulanması için kalıcı politikalar üretilmeli” diye konuştu.
Kizaroğlu, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayında kadın ve çocuklara yönelik toplam 197 hak ihlalinin yaşandığını paylaştı. Kizaroğlu, bazı hak ihlallerini şöyle sıraladı: “28 kadın darp edildi, 7 kadın taciz ve tecavüz uğradı, 28 kadın cinayet eylemlilikleri nedeniyle gözaltına alındı, 28 kadın eylemliliklerinde şiddet ve darp edildi. 5 kız çocuğuna cinsel istismar ve tacizde bulunuldu. 14 şüpheli ölüm ve intiharlar yaşandı.”Kizaroğlu, ayrıca 27 kadın cinayeti yaşandığını ve 21 kadının fuhuşa sürüklendiğini aktardı.
6 – TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEME HAKKININ İHLALİ (AİHS m.11, AY m.34)
25 Eylül 2020; Halkevleri eylemine polis müdahalede bulundu.
Hazirladiklari eğitim raporunu Milli Eğitim Bakanlığı’na vermek isteyen aralarında Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk’ün de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Okulların başladığı 21 Eylül itibariyle, sorun tespit etmek amacıyla okulları gezen ve “Pandemi Sürecinde Okulların 1 Haftası” başlıklı raporu oluşturan Halkevleri üyeleri ve veliler Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya geldi.
Aralarında Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Mertürkk’ün de bulunduğu çok sayıda kişi hazırladıkları rapor ve dilekçeleri MEB’e teslim etmek istedi. MEB’in önüne set çeken polis, geçişlerine izin vermedi. Yapılan görüşme sırasında Merttürk kolluk amirine, bakanlığa temsilci bazında gireceklerini söylemesine rağmen, kolluk basın açıklaması yaptırmayacaklarını ifade etti. Merttürk, basın açıklaması yapmayacaklarını, yapsalar dahi bunun barışçıl olduğunu kimsenin engelleyemeyeceğini söylemesine karşın kolluğun engellemesiyle karşılaştı. Merttürk’ün de aralarında bulunduğu 6 Halkevleri üyesi gözaltına alındı.
HUKUKİ DESTEK- WhatsApp