Lawyers In Exile

10 – 24 EYLÜL İNSAN HAKLARI HAK İHLALİ NOTLARI

1- YAŞAMA HAKKININ İHLALİ: (AY m.15/2, 17/1, AİHS m.2, İHEB m.3, MvSHS m.6 ABTHŞ m.2)

a. 19 Eylül 2020: Selman Çalışkan Vefat Etti

KHK’lı ve tutuklu Rasim Çalışkan’ın 6 yaşındaki beyin kanseri oğlu Selman Çalışkan vefat etti. Rasim Çalışkan tahliyesine yönelik defalarca dilekçe vermesine rağmen talebi kabul edilmemişti. Küçük Selman’ın annesi aylarca süreci kendisi takip ettikten sonra oğlunu mezara verdi.

b. 21 Eylül 2020; Hasta tutuklunun başvuruları dikkate alınmayarak, yaşam hakkı ihlal edildi.

Cezaevinde ölen tutuklunun başvuruları dikkate alınmadı. Hasta tutuklu solunum yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi.Tutuklu bulunduğu Patnos L Tipi Cezaevi’nde kalan 75 yaşındaki emekli öğretmen Takiyettin Özkahraman, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Özkahraman’ın eşi Hacer Özkahraman, eşinin yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesi için Adalet Bakanlığı’na verdiği dilekçelerin dikkate alınmadığını söyledi.

Özkahraman, tahliye talebiyle biri 19 Ağustos diğeri 10 Eylül olmak üzere Adalet Bakanlığı’na 2 kez dilekçeyle başvuruda bulunduğunu aktardı.

c. 23 Eylül 2020; Siirt Cezaevinde KHKlı mahpus Cengiz Karakurt Covid 19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Bir KHK’lı öğretmen daha hayatını kaybetti. 30 aydır Siirt Cezaevinde tutuklu olan fizik öğretmeni Cengiz Karakurt geçen hafta karantina hücresinde bayılmıştı.Aort yetmezliği olduğu için 10 yıl önce açık kalp ameliyatı olan Cengiz Karakurt, 15 Eylül sabahı tek kişilik karantina hücresinde baygın bir şekilde bulundu. Siirt Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 41 yaşındaki öğretmen, hastanenin yoğun bakımında korona nedeniyle yer olmadığı için Siirt Özel Hayat Hastanesi’ne götürüldü. Bir haftadır yoğun bakımda yatan ve beyin ölümü gerçekleşen Karakurt, akşam üzeri öldü.

Bold Medya’ya konuşan eşi Hatice Karakurt, eşinin bir aydır hasta olduğunu, hastaneye götürüldüğünü ve her seferinde ‘üşütmüşsün’ deyip antibiyotik verilip gönderildiğini söylemişti. Karakurt, eşinin son kez 14 Eylül’de hastaneye götürüldüğünü ve cezaevinde kalmasında mahsur yoktur diye geri gönderildiğini de belirtmişti. Cengiz Karakurt, beyin ölümü gerçekleştikten bir gün sonra ise hemen tahliye edilmişti.

Cengiz Karakurt’un hastane sürecini takip eden HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Siirt Cezaevinde riskli hasta grubunda olan ve günlerdir yoğun bakımda yatan KHKlı mahpus Cengiz Karakurt Covid 19 nedeniyle bugün vefat etti. Yine önemli ihmaller ve ihlaller var! Mahpusların hayatı böyle ucuz olmamalı. Tek kişilik koğuştaydı!” dedi.

1 / A. KADIN CİNAYETLERİ KAPSAMINDA YAŞAMA HAKKININ İHLALİ;

a. 19 Eylül 2020: Eski eşi tarafından dört kez bıçaklandı.

38 yaşında dört çocuk annesi, Diyarbakırlı Esengül Yener, 17 ay önce boşandığı eşi tarafından defalarca tehdit edildi. Esengül Yener eski eşi hakkında defalarca şikayette bulunmasına rağmen uzaklaştırma kararından başka bir şey alamadı. 19 Eylül 2020 tarihinde çalıştığı hastanede eski eşi tarafından dört kez bıçaklanan Esengül Yener yardım talebini sosyal medyadan iletti. Olayın üstüne İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması konusundaki tepkiler büyüyor.

b. 22 Eylül 2020: Kadın Cinayeti Zanlısı aranıyor.

Antalya’da 13 gün önce komşusu Veli Ünder tarafından kaçırılan Duygu Çelikten’in cansız bedeni ormanlık bir alanda bulundu. Duygu Çelikten’in cesedinde yapılan ilk incelemeye göre vücudu çeşitli yerlerinden bıçaklanmış ve kafası bedeninden ayrılmış. Cinayetin tek şüphelisi olan Veli Ünder, firarî, aranıyor.

2- ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKI: (AY m. 19, AİHS m.5, İHEB m.3)

a. 20 Eylül 2020: Suriye dış görevinden dönen askerlere 15 Temmuz Soruşturması

19 Eylül 2020 tarihinde Suriye’deki görevlerinden dönen 95 asker hakkında gözaltı kararı verildi. 95 askerden 94’ünün tutuklandığı dosyada; 15 Temmuz gecesinde birliğinden hiç çıkmayan askerlerin darbe yapmak ile suçlandığı görüldü.

b. 23 Eylül 2020: Sağlık Çalışanlarına Şiddet

22 Eylül günü akşam saatlerinde Ankara’da yaşanan silahlı çatışmanın ardından Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen yaralılardan biri, yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti. Görgü tanıklarının ifadesine göre, ölen kişinin yakınları “sağlık ekiplerinin ihmali” olduğunu iddia ederek sağlık personeline saldırdı. Hastanenin bir bölümüne sığınan sağlıkçılar sedyelerle kapının önüne barikat yaparak saldırganların girmesini engellemeye çalıştı. Olayın görüntülerinin sosyal medyaya yansıması üzerine birçok sağlık çalışanı ve vatandaş duruma tepkisini gösterdi. Ardından ihbar üzerine hastaneye gelen polis ekiplerinin müdahalesiyle öfkeli kalabalık dağıtıldı. “Sağlıkta Şiddet Yasası’nın” tekrar gündeme gelmesine sebep olan olayda hiç kimsenin yaralanmaması ise içleri rahatlatan tek nokta oldu.

Birçok sağlık çalışanı hastanede bu türden şiddet olayları olduğunda, hastane güvenliğinin olay yerinden uzaklaşmalarından şikayetçi. Her hastanede bulunan birkaç polis memuru ise destek ekip gelmeden olaya müdahale etmiyor.

c. 23 Eylül 2020; Şırnak Cizre’de maske takmadığı gerekçesiyle bir vatandaş polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

Şırnak Cizre’de maske takmadığı gerekçesiyle bir vatandaşın polisler tarafından darp edilerek gözaltına altına alındığı ana dair görüntüler yayımlandı. Görüntülerde yaşananlara tepki gösteren vatandaşlara, bir polisin “yaklaşanı vururum” tehdidinde bulunduğu görülüyor.

Vatandaşlar tarafından çekilen ve Mezopotamya Ajansı’nın (MA) yayımladığı görüntülerde yurttaşın etrafını saran polislerin yurttaşı darp edip, yere yüzükoyun yatırarak arkadan kelepçelemeye çalıştığı görülüyor.

3- İŞKENCE YASAĞININ İHALİ: (AY m.17, AİHS m.3, İHEB m.5)

a. 11 Eylül 2020: Önce İşkence Ettiler Sonra Helikopterden Attılar

Van’ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerler tarafından 11 Eylül’de gözaltına alınan Osman Şiban ve Servet Turgut gözaltında bulundukları süre boyunca işkence gördü. Olay günü askerlerin köye geldiklerini, köydeki herkese diz çöktürdüklerini ve askerler köyden çıkana kadar kalkmalarının yasak olduğunu söyleyen Osman Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban, Osman Şiban ve Servet Turgut’un askerler tarafından yaka paça helikoptere bindirildiğini, üç gün bu kişilerden haber alamadıklarını, nihayet haber aldıklarında ise Van’da yoğun bakımda olduklarını öğrendiklerini söyledi.

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç’ın ‘helikopterden atılmış olabileceklerini’ gündeme getirdiği ve Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisi süren iki köylüden biri yoğun bakıma alınırken diğerinin hafıza kaybı yaşadığı anlaşıldı. Raporda, Şiban’ın her iki gözünde morluk, baş, boyun ve yüz bölgesinde travmaya bağlı şişlik olduğu belirtilirken kanlı kustuğu da yer aldı. Şiban, bu rapora göre yoğun bakım ihtiyacı olduğundan Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Turgut’un darp raporunda ise, “İsimsiz hasta yüksekten düşme sebebiyle getirildi. Entübe hasta” notu yer aldı.

Her iki kişinin de ağır işkence gördüğü ve helikopterden atıldığı ise hastane raporlarında mevcut. Gördüğü işkenceden ötürü hafıza kaybı yaşayan Osman Şiban 20 Eylül 2020 tarihinde taburcu edildi. Servet Turgut ise halen yoğun bakımda tutulmakta. Helikopterden atılan vatandaşların ailelerini ziyarete giden HDP heyeti ise polis tarafından ablukaya alındı
.
Olayla ilgili olarak HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç sosyal medyada yaptığı paylaşımda görgü tanıklarından öğrendiğini açıkladığı şu bilgileri vermişti: “Ailelerle hastanede yaptığımız görüşmede, Servet Turgut ve Osman Şiban’ın tarlalarında çalışırken askerler tarafından tartaklanarak helikoptere bindirilmiş ve iki gündür de haber alınamıyordu. Ailelerin yoğun çabaları sonucu ikisinin de Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yoğun bakım ünitesinde, birinin entübe olduğu diğerinin de bilincinin açık olduğunu ve görgü tanıklarına göre bu iki kişinin helikopterden atıldığını aktardılar. Helikopterden atılsın veya atılmasın gerçek şu ki, ikisi de köyünde, arazilerinde çalışırken askerler tarafından alınıp, işkenceyle bilinçlerini kaybedip yoğun bakıma alınacak hale getiriliyorlar” ifadelerini kullanmıştı.

Ağır işkence gördükleri ve “helikopterden atıldıkları” iddiasıyla gündeme gelen Turgut ve Şiban’ın aileleri, olaya ilişkin Van Barosu İnsan Hakları İhlalleri Komisyonu’na başvuruda bulundu.

4- ADİL YARGILANMA HAKKININ İHALİ: (AY m.141/4, AİHS m.6)

a. 17 Eylül 2020: Can Dündar’a Mahkemeden Tehdit Çağrısı

Hakkında Gezi, Cumhuriyet, 17-25 Aralık, Mit Tırları, Özgür Gündem, Erdoğan’a hakaret gibi çeşitli dosyalardan yargılaması devam eden ancak henüz herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmayan Can Dündar, şimdi de 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mahkemeye gelmemesi durumunda tüm malvarlığına el konulmakla tehdit ediliyor. Can Dündar, bir internet gazetesinde yayınlanan “Milletin malına el koyan bizimkine ne yapmaz?” başlıklı yazısı ile olaya tepkisini gösterdi.

b. 15 Eylül 2020: Yargıtay, Halkın Hukuk Bürosu’nda çalışan 14 Avukata Onama Kararı verdi

Halkın hukuk bürosunda çalışan Avukatlar Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Aycan Çiçek, Özgür Yılmaz, Şükriye Erden, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten ve Naciye Demir hakkında verilen hapis cezalarının tamamı 15.09.2020 tarihinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onandı. Yargılama sürecinde yaşanan birçok hak ihlali için “sonuca etki etmeyecek usulî eksiklik” cümlesini kuran Yargıtay, sanıklara son söz verilmemesine ise kararında hiç yer vermedi.

c. 17 Eylül 2020: AYM’den Enis Berberoğlu için ‘hak ihlali’ kararı!

Anayasa Mahkemesi (AYM), 25’inci, 26’ıncı ve 27’nci dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine karar verdi.

Enis Berberoğlu’nun bireysel başvurusunda, “dokunulmazlık hakkını yeniden kazanan bir milletvekili hakkında yargılamaya devam edilmesi ve tutukluluğun sürdürülmesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, iddia tanığının duruşmada hazır edilmemesi nedeniyle de tanık sorgulama hakkının ihlal edildiği” belirtilmişti.

Başvuruyu, ele alan Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Berberoğlu’nun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

5- SAVUNMA HAKKININ İHLALİ: ( ANAYASA M. 36 AİHS M. 6/3, İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ M. 11)

a. 19 Eylül 2020: Avukatların Serbest Bırakılması için Fidye İsteniyor.

11 Eylül 2020 tarihinde Ankara’da gözaltına alınan avukatlar, 12 gün boyunca gözaltında tutuldu. Uzatma sürelerini sonuna kadar kullanan Savcılık, günlerce avukatları herhangi bir işlem yapmadan nezarethanelerde bekletti. Avukatlar gözaltında tutulurken bazı avukat yakınlarının, para karşılığı yakınlarının gözaltından çıkarılabileceğine dair telefon aramaları aldıkları iddialar arasında.

Nihayet 23 Eylül 2020 tarihinde Sulh Ceza Mahkemesi önüne çıkarılan ve meslekî faaliyetleri sebebiyle suçlanan avukatlardan, ikisi kadın olmak üzere altı kişi tutuklandı. Geri kalan 39 kişidense birçoğu ev hapsinde kalmak üzere adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Tutuklanan ve haklarında ev hapsi adli kontrolü uygulanan avukat meslektaşların meslekî faaliyetlerini yapmaları da engelleniyor.

b. 22 Eylül 2020: İzmir merkezli 19 ilde Avukatlara gözaltı

11 Eylül 2020 tarihinde Ankara merkezli çok sayıda avukat, hukukçu ve stajyer hakkında yapılan operasyona hem ülke içinden hem de ülke dışından sert tepkiler yükselmişti. Ancak bu tepkilere aldırış etmeyen İzmir savcılığı yine avukatları hedef alan operasyona imza attı. 19 ilde eş zamanlı olarak yapılan operasyonda 55 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın operasyonu sonrası İzmir savcılığınca da aynı şekilde avukatlara MESLEKİ FAALİYETLERİ SEBEBİYLE operasyon yapılması akıllara Erdoğan’ın “Adli Yıl Açılış Konuşmasını” getirdi.

6- TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEME HAKKININ İHLALİ (AİHS m.11, AY m.34):

a. 17 Eylül 2020: Basın açıklaması yapmak isteyen KHK’lılara polis müdahalede bulundu.

İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlatan KHK’lıların Sakarya Caddesi’ndeki basın açıklamasına polis müdahale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.

İstanbul Ankara’ya yürüyüş başlatan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen Cemal Yıldırım, Muhammet Semih Karaoğlu ile KHK’li olmayıp destek veren Resul Kalyoncu’nun basın açıklaması sırasında polis müdahale etti.

Eyleme destek veren HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, polis müdahalesine tepki göstererek, “İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen KHK’lileri karşılamak için Sakarya Caddesi’ne geldik, onlarla birlikte çok sayıda kişi gözaltına alındı. Karşılamaya çalışıyorduk, sadece bir açıklama yapılacaktı ama hemen gözaltına alındılar. KHK zulmüne karşı yürüdüler, bizlerde yanlarındaydık. İktidarın bu tavrı bizi engellemeye yetmeyecek. KHK zulmünü devam ettirmeye çalışıyorlar. Barışçıl bir eylem engellendi, kabul edilemez” dedi.

b. 17 Eylül 2020: BİMEKS işçilerinin oturma eylemine polis müdahale de bulundu.

Ücretlerinin verilmesi talebiyle Boğaziçi Üniversitesi önünde oturma eylemi yapan BİMEKS işçilerine müdahale eden polis, 20’den fazla kişiyi gözaltına aldı

BİMEKS işçileri, 4 yıldır verilmeyen ücret ve tazminatlarının ödenmesi için, şirket sahipleri Vedat Akgiray’ın profesör olarak çalıştığı İstanbul Boğaziçi Üniversitesi önünde oturma eylemi başlatmak için bir araya geldi.Üniversite önünde oturan işçilerin etrafını kısa bir süre sonra polisler tarafından sarıldı. Polisler, eylemin sonlanmasını istedi.İşçiler, yasal bir eylem yaptıklarını belirterek, oturma eyleminden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.Polisler, bunun üzerine müdahale ederek, 20’den fazla işçiyi gözaltına aldı.

7- BİRDEN ÇOK HAK İHLALİNİ İÇİNE ALAN:

7 – A. CEZAEVİNDE YAŞANAN İHLALLER:

a. 19 Eylül 2020: Yüksel Direnişçileri Sevk edildi

KHK’lar ile ihraç edildikten sonra Yüksel Caddesi’nde başlattıkları direniş sebebiyle kendilerinden Yüksel Direnişçileri olarak bahsedilen ve geçtiğimiz haftalarda tutuklanan kamu görevlileri bulundukları cezaevlerinden uzak illerdeki cezaevlerine sevk edildi. Bu kapsamda Acun Karadağ ve Alev Şahin Kayseri’ye, Nazan Bozkurt Gebze’ye, Mahmut Konuk Adana’ya, Mehmet Dersulu Bolu’ya, Armağan Özbaş Kırıkkale’ye sevk edildi. Acun Karadağ’ın kızı İpek Karadağ bu duruma tepkisini “Ben hayatımda Kayseri’ye gitmedim. Yer bilmem yol bilmem. Annemi neden Kayseri’ye sevk ediyorsunuz?” sözleriyle sosyal medyada dile getirdi.

7 – B. BİLDİRİLER:

a. 22 Eylül 2020: Avrupa Konseyi raportörleri, Türkiye’de avukatlar üzerinde baskı oluşturulmasından endişeli olduklarını açıkladı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) İnsan Hakları Raportörü Alexandra Louis, Türkiye’de hukukçuların karşı karşıya kaldığı baskılar nedeniyle endişeli olduklarını açıkladı. Avukatların mesleklerini yaptıkları için cezalandırılamayacaklarına ve muğlak suçlamalar üzerinden yargılanamayacaklarına dikkat çeken Louis, Türk makamlarından avukatlara yönelik baskılara son vermelerini istedi.

Son haftalarda avukatlık bürolarına düzenlenen baskınlara işaret eden Louis, “Bu müdahaleler, avukatların işlerini yapabilmesi için doğru koşulların yaratılmasına katkı sağlamıyor” diye konuştu. Raportör yardımcıları Thomas Hammarberg ve John Howel da Türk makamlarına Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve hukuk devleti standartlarına saygı göstermeleri çağrısında bulundu.

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HUKUKİ DESTEK- WhatsApp
1