Lawyers In Exile

Muhalefeti Susturmanın Yeni Yolu: Suçu ve Suçluyu Övme

Evet, sonunda beklenen oldu ve hırsla, düşmanca hareketle Melek Çetinkaya tutuklandı. Geçtiğimiz hafta katıldığı bir programdaki konuşmasından dolayı, Melek Hanım’ın Suçu ve Suçluyu Övme suçundan tutuklu yargılanmasına karar verildi. Peki, burada övüldüğü bahsedilen “suç” nedir, “suçlu” kimdir? Bu suçun ceza üst sınırı ne kadardır? Olası ceza alsa, yatarı ne kadardır? Ayrıca tutuklama sebebi olan kaçma ve delil karartma şüphesi var mıdır? Melek Çetinkaya tutuklandı. Peki neden? İşte bunu konuşabilen ve sorabilen, kalbi olan, vicdanı olan insanlar olmalı, barolar, hukukçular, inançlı-inançsız, sadece insan olanlar…

Aslında neresinden başlanırsa başlansın tam bir hukuk garabetidir bu karar. Zaten tutuklama kararı veren hâkimde bunu fark etmiş olacak ki, gerekçesini yazarken hiç olmazsa kanunda sayılan gerekçeye biraz uygun olsun diye “parantez içine alarak” suçun basın yoluyla işlendiğini, bu sebepten yarı oranında arttırıldığını, bu haliyle de CMK 100/4 uyarınca, “üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda hapis cezası verilemez” sınırını aşarak sınırın 3 yıl olduğunu belirtmiştir. Peki Hakim Bey veya Hakime Hanım, Melek Hanım’ın kişisel özelliklerini, yakalanış şeklini nasıl bir tutuklama gerekçesi saydınız? Uzun zamandır caddelerde, sokaklarda oğlu için adalet arayan bir kadının kaçma veya delil karartma şüphesi olabilir mi?

Yine belirtmek gerekirse, Melek hanımın katıldığı programda suç teşkil edecek bir cümlesi bile olmamasına rağmen, söylettirilmek istenip söylemediği sözlerden dolayı suçlanıyor. Ayrıca yakın zamanlarda da şahit olduğumuz üzere, birçok kişi televizyon veya diğer görsel basında, başta kin ve nefret olmak üzere birçok suç unsuru barındıran sözler sarf ediyor. Mesela suikast listeleri hazırlamaktan ve silah depolamaktan bahseden Sevda Noyan gözaltına bile alınmadı, aynı şekilde alenen halkı kin ve nefrete sevk eden Cem Küçük hakkında da herhangi bir işlem yapılmadı. Neden o kişilere uygulanmayan usul Melek Hanım’a uygulanıyor?

Burada tabi ki asıl sınıfta kalan, bu eylemden dolayı soruşturma açan ve gözaltı kararı veren hatta tutuklamaya sevk eden savcı ve tutuklama kararı veren sulh ceza hâkimidir, yani yargıdır. Konunun ilgili kişileri hukukçular tarafından bilinir ki, bu gibi ceza sınırı yüksek olmayan suçlarda adli kontrol kararı yeterli kabul edilir. Fakat son dönemlerde, Terör Propagandası ve Cumhurbaşkanına Hakaret gibi suçlarda tutuklama kararları çıktığı görülmektedir. Ne yazık ki bunlara son olarak, yine siyasi saiklerle Melek Hanım’ın tutuklanma gerekçesi olan TCK 215 Suçu ve Suçluyu Övme de eklendi. Melek Çetinkaya, masum oğlu için adalet arayan, sayısız defa gözaltına alınan biri olarak, “Harp Okulu Kursiyerleri masumdur” dediği için suçu ve suçluyu övmekten gözaltına alınmıştır. Artık günümüz Türkiye’sinde annelerin evlatlarına masum demesi bile suç olmuştur. Daha doğrusu artık bu özgürlüğe bile tahammül edilememektedir.

Bu da bize gösteriyor ki, siyasi rejim kendi düşünceleri ile ters düşen herkesi yargı sopası ile tehdit ediyor. Ahmet Altan gibi sayısız gazetecide, Selçuk Kozaağaçlı gibi sayısı avukatta, Hüsamettin Uğur gibi sayısız yargı mensubunda olduğu gibi…

Av. Oğuzhan Yetkin

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HUKUKİ DESTEK- WhatsApp
1