Lawyers In Exile

TEHLİKE ALTINDAKİ AVUKATLAR

Türkiye’de avukatlar ve savunma yoğun bir baskı altındadır. Avukat baskı altında ise toplumun tamamı baskı altındadır, avukata özgürlük yoksa, toplumun hiçbir kesimine özgürlük yoktur.

Son 6 yıl içinde Türkiye 2 nci kez tehlike altındaki avukatlar ülkesi olarak gündeme alınmıştır. Bunun Türkiye’de somut bir karşılığı vardır.

Bugün Türkiye’de insanlar hak arama yolunu mafya vasıtasıyla sağlamaya çalışmaktadırlar. Mafya alacağın tahsili için reklam verebilmektedir.

Türkiye’de bir hukuk devleti varmış gibi davranmaya önce bir son vermemiz gerekmektedir.

Savunmanın içinin boşaldığı yargılamalar yaşıyoruz. Avukatlar insanların hak arama mücadelesinin önemli bir parçasıdır. Bağımsız bir yargı avukat olmadan kurulamaz, avukatsız bir yargı adaleti asla sağlayamaz. Avukatı aradan çekerseniz hak ve özgürlük arayan insanları susturmuş olursunuz.

Siyasetçilerde net olarak tam da bunu amaçlamaktadırlar.

Tehlike altındaki avukat, siyasal iktidarla benim sınırım neresidir, avukatlık yapmama engel bir durumun ortaya çıkmaması için ben nerede durmalıyım diye kaygı içince düşünmeye başlar ve öyle davranır. Bu durum sadece avukat açısından değil, tüm toplum açısından son derece vahim bir durumdur.

Tehlike altındaki avukatlar olarak tehlikeyi bizzat yaşadım, bürolarımız basıldı, evlerimiz basıldı, eşim ve çocuklarım benim yerimize gözaltına alınmasınlar diye polisten sürekli kaçtılar.

Otoriteleşen diğer yönetimler gibi Türkiye’de bu yönteme başvurmuştur.

Bugün avukatlar mesleki faaliyetlerinden dolayı saldırıya uğramakta, tutuklanmakta, işkence görmekte ve yargılanmaktadırlar.

Uluslararası hukuk avukat güvencesinin varlığını çok önemsemekte olup, altını önemle çizmektedir.

Birleşmiş Milletlerin 1990 yılında kabul etmiş olduğu Avukatların Rolü Hakkındaki Temel İlkelerin 18 nci maddesinde; ‘avukatlar görevlerini yerine getirdikleri için müvekkilleri ve müvekkillerinin yaptıkları işlerle özdeşleştirilemezler.’ denmektedir.

Aynı belgenin 20 nci maddesinde ise ; avukatların meslekleri gereği hukuki ve idari bir otorite önünde yaptıkları yazılı ve sözlü açıklamaların medeni ve cezai bağışıklığı olduğu yazılıdır.

Yine, Birleşmiş Milletlere göre mesleki görevleri nedeniyle avukatlar kovuşturulamazlar, idari ve ekonomik yaptırımlara tabi tutulamazlar ve bunlarla tehdit edilemezler.

Bu açık gerçeğe rağmen yargıyı siyasetin bir aracı olarak gören anlayış, Dünyada ve Türkiye’de insanların hak arama mücadelesinin önüne geçmek için avukatlara yönelik yaptırımlara, kovuşturmalara ve şiddet uygulamaya devam etmektedir.

Av. Mustafa Dokumacı

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HUKUKİ DESTEK- WhatsApp
1