Lawyers In Exile

Tehlikedeki Avukatlar Günü: İran ve Türkiye’deki Hukuk Savunucularının Zorlu Mücadelesi

Her yıl dünya genelinde 24 Ocak, Tehlikedeki Avukatlar Günü olarak anılmaktadır. Bu yıl Tehlikedeki Avukatlar Günü İran’da ki meslektaşlarımıza ithaf edildi. Tehlikedeki Avukatlar Günü, avukatlık mesleği mensuplarının maruz kaldığı baskı ve tehlikeleri vurgulayarak dikkat çekmek amacını taşımaktadır.

 

İran’daki avukatların, adaletin sağlanması ve hukuki süreçlerin dürüstlüğü için mücadele ederken karşılaştıkları zorluklar ve yaşadıkları tehlikeler artmaktadır. Onlar hukukun üstünlüğüne olan cesur bağlılıklarından ve savunma hakkı için gösterdikleri çabalardan dolayı İran rejimi ve yargısı tarafından hedef haline getirilmektedir. İran hükümeti savunma mesleğine müdahale etmekte ve avukatları haklarından mahrum bırakmaktadır. Kişileri ve haklarını savunmakla görevli ve yetkili avukatlar, hapsedilmekte, işkence görmekte ve barodan ihraç edilmektedir. İran’da yakın dönemde çok sayıda avukat gözaltına alındı, uzun süreli tutuklandı ve cezalara mahkum edildi. Tıpkı Dünyanın başkaca birçok ülkesindeki avukatlar gibi İran’daki avukatların şartlarının iyileşmesi büyük bir temennimizdir.

 

İran’da avukatlar mesleklerini ifa ederken büyük tehlikelerle karşılaşırken, Türkiye’deki avukatların yaşadığı tehlike ve saldırılarda benzer tablolar sergilemektedir. 24 Ocak vesilesiyle Türkiye’deki avukatların durumuna bakıldığında ise her sene daha da geriye giden bir tablo ile karşılaşmaktayız. Türkiye’deki avukatlar için 2023 yılı, Türkiye’de tehlike altında bulunan avukatlara adanan 2012 ve 2019 yıllarından farklı değildir. 2023 yılında da avukatlar mesleki faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınmaya, tutuklanmaya ve haksız cezalara çarptırılmaya devam etti. Dolayısıyla avukatlar için bu gün, giderek daha fazla anlam kazanmaktadır.

 

Özellikle terörle mücadele gerekçesiyle, avukatlar sık sık mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturulmakta, tutuklanmakta ve cezalandırılmaktadır. Hukuki yardım sunan avukatlar, sadece müvekkillerini temsil etmekle kalmayıp aynı zamanda adil bir hukuk sisteminin savunucusu olarak da görülmelidir. Ancak, Türkiye’de birçok avukat, bu nedenle haksız suçlamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Hukuksuz ve haksız bir şekilde verilen cezaların yatarını bitiren avukatlar, keyfi bir şekilde denetimli serbestlik gibi haklardan da yararlandırılmamaktadır. Nihayetinde cezasını bitirip tahliye olan avukatlar da, artık maalesef mesleklerini ifa edememektedir.

 

Türkiye’de avukatların yaşadıkları sadece bunlarla sınırlı değildir. Tutuklanan ve mahkum edilen avukatlar cezaevlerinde türlü eziyet ve işkenceye uğramakta ve hatta ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmedikleri için vefat etmektedir. Siyasi otoritenin düşmanlaştırdığı topluluklara mensup ve düşüncelere ait olan bireyleri savunan avukatlara her türlü hukuksuzluk ve eziyet meşru görülmektedir.

 

Mesleki faaliyetleri ve görüşlerinden dolayı büyük bir hukuksuzluk ve haksızlığa uğrayan bu avukatlara karşı tarihi bir sorumsuzluk ve vefasızlık söz konusudur. Hayat hakkı dahi tanınmayan avukatların savunucusu olması gereken Türkiye Barolar Birliği ve barolar ise maalesef avukatlara sahip çıkmamakta, onları hukuksuz ve zalim rejimin ve yargısının insafına bırakmaktadır. Sayısı çok az olan baro ve azınlık sayılabilecek sayıda avukat, kimlik sormadan haksızlığa uğrayan avukatlar ile dayanışma içinde olmaya çalışmaktadır.

 

Tehlikedeki Avukatlar Günü, Türkiye’deki hukuk savunucularının mesleklerini icra ederken karşılaştığı zorluk ve tehlikeleri vurgulamak ve dünya genelinde insan hakları savunucularının dikkatini çekmek için artık çok daha önemli bir gün haline gelmiştir. Tehlikedeki Avukatlar Günü, sadece İran ve Türkiye’deki avukatların değil, aynı zamanda küresel çapta mesleklerini dürüstçe icra eden hukuk savunucularının haklarını savunmak için bir platform sunmaktadır.

 

Bugünü anmak, İran ve Türkiye’deki hukuk savunucularının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek ve hukukun üstünlüğünün güçlenmesi için küresel bir dayanışma çağrısında bulunmak anlamına gelir. Unutulmamalıdır ki adil bir toplumun temeli, hukuki süreçlerin bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüdür. Bu da savunmanın temsilcileri olan avukatların özgür ve güvenli bir şekilde mesleklerini ifa etmeleri ile mümkün olabilecektir.

 

Lawyers in Exile

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HUKUKİ DESTEK- WhatsApp
1