1. YAŞAM HAKKI İHLALİ
Cezaevinde Korona Olan Hüseyin Özen Hayatını Kaybetti
Yaklaşık 3 yıl önce tutuklananBursa eski Telekom Müdür Yardımcısı Hüseyin Özen (59), koronavirüse yakalanması neticesinde 14 Kasım 2020 tarihinde vefat etti. İki ciğerinde de zatürre teşhis edilen Hüseyin Özen’in ne zaman koronaya yakalandığı, test yapılmadan kaç gün bekletildiği ise bilinmiyor. Özen’in ailesine, Özen yoğun bakıma alındıktan sonra korona olduğu bilgisi verildi. Özen, yoğun bakıma kaldırılmadan önce cezaevinde doktor olmadığı veya doktor kontrolüne çıkarılmadığı için kantinde satılan öksürük şuruplarından alarak kendi kendine tedavi olmaya çalıştı. Dört duvar arasında ölüme terk edilen Özen, 10 günden fazla bir süre de Bursa Şehir Hastanesi’nde yoğun bakımda kalmasının ardından vefat etti. Bursa H Tipi Cezaevi’nde başka koğuşlarda da korona vakası olduğu biliniyor.
Hayvanlara İşkence Bitmiyor
Samsun Havza’da iki bacağı dirseklerinin üzerinden kesilmiş halde bulunan bir köpek, Hayvan Hakları Aktif Güç Birliği Platformu HAYTAP’ın desteği ile tedavi altına alındı. Olayı sosyal medyaya taşıyan vatandaşlar, hayvan hakları ile ilgili yasanın bir türlü çıkarılmamasından şikayetçi. Türkiye, hayvan hakları konusunda Rusya ve Belarus’un ardından en kötü nota sahip olan Avrupa ülkesi olarak biliniyor.
Avcılık Adı Altında Hayvan Nesli Katlediliyor
Nesli tükendiği sanılan Yakalı Toy kuşu, 23 gün önce Trabzon’da ölmeye yakın halde bulunarak yoğun bakıma alınması ve sonrasında yeniden doğaya salınmasının ardından,dün Yozgat’ta vurularak öldürülmüşhalde bulundu. Özellikle Yakalı Toy kuşu gibi nesli tükenmekte olan hayvanların özel koruma altında olmalarına rağmen avlanması, bu konu hakkında çözüme yönelik atılacak adımların henüz somut bir şekilde ele alınmamış olduğunu gösteriyor.
2. ÖZGÜRLÜK ve GÜVENLİK HAKKI İHLALİ
İran Rejiminden Kaçan Nasibe Türkiye Tarafından İade Ediliyor
Memleketi İran’da zorunlu başörtüsüne karşı çıkan ve bu sebeple aktivist eylemlerde bulunan Nasibe Şemsai, İran’a iade edilmek üzere Edirne geri gönderme merkezinde tutuluyor. Ülkenin en yüksek dağına çıkarak başörtü çıkarma eylemi yapan Nasibe Şemai, ülkesine geri gönderilmesi durumunda 12 yıl cezaevinde kalacak. İki haftadır geri gönderme merkezinde tutulan ve sınırdışı edilmesini onaylamadığı için kötü muameleye maruz bırakılan Nasibe’nin bu hafta ülkesine gönderilmesi bekleniyor.
Çocuk İşçiyi Darp Edip Kameraya Kaydetti
İstanbul-Kağıthane’de bir işyerinde Yücel B. (30), beyin ameliyatı geçirmiş 15 yaşındaki bir çocuk işçiyi kahkaha eşliğinde tokatlayarak, yaraladığı yerleri kameraya çekip yayınladı. Son yıllarda özellikle çocuk ve savunmasız işçilere karşı gerçekleşen saldırılar her geçen gün artmakta. Saldırılar karşısında etkin bir hukuk yolu bulunmaması ise benzer vakaların daha sık yaşanması konusunda asıl etken olarak değerlendiriliyor.
Sağlık Çalışanları Yine Barikat Kurarak Canlarını Kurtardı
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisi’nde gerçekleşen olayda, hasta yakınları sağlık emekçilerine saldırdı. Sağlık çalışanları saldırıya karşı kendilerini barikat kurarak kurtardı. Korona salgınında hayatlarını riske atarak çalışan sağlık çalışanları, kendileri koruyan etkili bir yasa olmamasından şikayetçi.
3. ADİL YARGILANMA HAKKI
Yargı Altın Çağını Yaşıyor
Adana’da 72 yaşındaki kadını öldüren iki sanığa önce ağırlaştırılmış müebbet verildiği, cezanın “iyi hal”den müebbete çevrildiği, ardından da sanıkların adli kontrol şartıyla TAHLİYE edildikleri anlaşıldı. Binlerce fikir suçlusunun ve muhalif vekillerin tutuklu yargılandığı, korona salgınına rağmen tahliye edilmeyen bir çok hasta tutuklunun olduğu dönemde, bu tahliye yargının ne kadar yozlaştığını göstermekte.
Kemal Kurkut Davasında Karar
2017 yılı Nevruz kutlamaları esnasında Diyarbakır’da bir polisin kendisine ateş açması sonucunda yaşamını yitiren Kemal Kurkut davasında karar çıktı. Kurkut’u öldürdüğü iddiasıyla suçlanan sanık polis memuru delil yetersizliğinden beraat etti. Hâkim o gün olay yerinde barikatta görev yapan ve görüntülere yansıyan tüm polis memurları hakkında soruşturma başlatılması için suç duyurusunda bulunulmasına da ayrıca hükmetti. Bu sırada olaya dair oldukça net fotoğraflar çeken kameraman ise 20 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmakta. Kameramanın ifadelerine göre; olay günü polis memurları, kamera ile çektiği görüntüleri kaydettiği SD kartını almak ve bu suretle delil karartmak istediler. Ve fakat SD Kartı bulamadıkları için görüntülerin yayılmasını ve bir kamu davasına dönüşmesini önleyemediler.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ölümüne İlişkin Soruşturmada İddianame Hazırlandı
11 yıl önce bir helikopter kazası sebebiyle vefat eden Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ardındaki gerçekler hala aydınlanmadı. Yazıcıoğlu ve helikopterde bulunan 5 kişinin vefatına ilişkin soruşturma kapsamında 4 kişi hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan iddianame hazırlandı.
İBB Başkanına Soruşturma
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, İstanbul’a yapılması planlanan “Kanal İstanbul” projesine muhalefet etmesi ve bu proje aleyhinde afişler bastırması gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Bahsi geçen afişlerde “Ya Kanal Ya İstanbul” yazmakta ve projenin yapılması durumunda İstanbul’a verebileceği zararlar açıklanmakta. Soruşturmanın sebebi ise resmî kaynaklarda; “Devlet politikasına kamu kaynağı kullanılarak muhalefet edilmesinin mümkün olmadığı” şeklinde açıklanıyor.
HSK Osman Kavala Dosyasını İstedi
AİHM Osman Kavala hakkında, suçu kanıtlamaya elverişli yeterli delilin dosyada bulunmadığından hareketle tutuklanmasını hak ihlali olarak değerlendirmişti. AİHM’nin verdiği kararın sonucunda cezaevinden salıverilmesi beklenen Osman Kavala, henüz cezaevinden çıkmadan daha önceden tahliye olduğu 15 Temmuz soruşturması ile ilgili olarak “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan tutuklanmıştı. AİHM’nin kararını etkisiz hale getiren bu olayın ardından aylar sonra HSK, Osman Kavala dosyasında tutukluluk, tutukluluk itirazına verilen cevabî karar ve tutukluluğun devamı kararlarını veren hakimlerin listesini ve Osman Kavala dosyasını “acele” kodu ile istedi. HSK’nın İstanbul Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’na göndermiş olduğu yazıda, “…..AİHS ve Anayasa ile teminat altına alınan hakların korunması konusundaki gayretleri göz önünde bulundurularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir,….” hükmü yer almakta. Bu çerçevede tutukluluk kararlarını veren hakimlerin terfilerinde verdikleri bu hukuksuz kararların negatif yönde etki etmesi bekleniyor.
4. EŞİTLİK HAKKI İHLALİ
Tübitak Bursuna KHK’lı Olmama Şartı
Tübitak’ın lisans öğrencilerine verdiği bursa “OHAL kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler ile meslekten, kamu görevinden veya ilgili kurumların teşkilatından çıkarılmamış olmak” şartı getirildi. Okulunun kapanması sebebiyle KHK’lı gözüken birçok lisans öğrencisi de söz konusu hüküm gereği burstan faydalanamayacak. Eğitimde fırsat eşitsizliği doğuran bu şart sosyal medyada tepki ile karşılandı.