Leyla Güven’e Hapis Cezası
HDP’li Leyla Güven, milletvekilliği düşürüldükten sonra Diyarbakır’da yargılandığı terör soruşturmaları neticesinde 22 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Hüküm duruşmasının ardından hakkında yakalama kararı verilen Leyla Güven bir arkadaşını ziyareti esnasında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Leyla Güven’in kızı Sabiha Temizkan, üzüntüsünü sosyal medyada “Annem 22 yıl 3 ay hapis cezası yatmak üzere tutuklandı. Kürtlerin döktüğü her damla gözyaşının hesabını vereceksiniz. Bugün değilse yarın ama mutlaka.” Sözleriyle dile getirdi.
Polis Musa Piroğlu’nu Tekerlekli Sandalyesinden Düşürdü
Leyla Güven’in tutuklanmasının ardından, pek çok kişi durumu protesto etti. Protestoculara polis müdahalesi ise gecikmedi. Pek çok kişi darp edilerek gözaltına alınırken, HDP Milletvekili Musa Piroğlu da polis tarafından itilerek tekerlekli sandalyesinden düşürüldü. Sosyal medyaya yansıyan görüntülere birçok kişi tepki gösterdi.
Kürtçe Şarkı Söyleyen Askere Soruşturma
Şırnak’lı F.P. ismindeki asker, Kürtçe şarkı söylediği için önce askerlik uzatma cezasına çarptırıldı sonra da hakkında soruşturma başlatıldı. F.P.’nin askerî kamuflaj kıyafetleriyle Kürtçe olarak söylediği şarkı videoları kısa sürede çok fazla izlendi. Bu videoların kaldırılması için kendisine süre verilen F.P. , söylediği şarkılar sebebiyle 30 gün askerlik uzatma cezasına çarptırıldı. F.P.’nin tezkeresini aldıktan sonra kamuflajlı şekilde yayınladığı videolar sebebiyle “gizli bilgileri dışarıya sızdırdığı” iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldığı ileri sürülüyor. Bu olay akıllara Kürtçe mevlit okuduğu için 76 yaşında tutuklanan ve cezaevinde ölen Ali Boçnak’ı getirdi.
Uluslararası Af Örgütü’nden Acil Eylem Çağrısı
Mehmet Sıddık Meşe’nin Diyarbakır Cezaevi’nde işkence gördüğü iddiaları üzerine Uluslararası Af Örgütü Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e hitaben acil bir eylem kampanyası çağrısında bulundu. 1 Aralık’ta gardiyanlar tarafından kendisine işkence yapılan Meşe’nin, acil tıbbi bakıma erişmesine ve adlî tıp görevlileri tarafından tedavi edilmesine izin verilmedi. 9 Aralık’ta Savcılığın başlattığı soruşturmada ise failler hakkında takipsizlik kararı verildi. Uluslararası Af Örgütü, “Mehmet Sıddık Meşe acilen yeterli tıbbi bakıma erişmeli, bağımsız adli tıp personeli tarafından muayene edilmeli, işkence ve diğer türde kötü muamele iddialarına karşı hızlı, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma başlatılmalıdır” açıklamasında bulundu. Uluslararası Af Örgütü, ayrıca web sitesinde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e hitaben bir mektup yazdı. Bu mektubun yeterli imzaya ulaşması ile Adalet Bakanlığı’na bir acil eylem başvurusunda bulunacak.
Gazeteci Hanım Büşra Erdal Tahliye Edilmiyor
Silahlı terör örgütü üyeliği iddiasıyla hakkında 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Hanım Büşra Erdal, cezanın infaz süresi tamamlanmasına rağmen denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmıyor. CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, cezaevlerinde infazını tamamlamasına rağmen gerek denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmaması gerekse Yargıtay’ın sürüncemede bıraktığı dosyalar sebebiyle, birçok yurttaşın tahliye edilmediğini belirtti.
Kitlesel Yetki Düzenlemesi Adalet Komisyonu’ndan Geçti
Adalet Komisyonu bu hafta bir torba yasayı daha gündemine aldı. Söz konusuyasa teklifindebulunan düzenlemeler arasında; “Yargı kararı bulunmaksızın İçişleri Bakanı’na dernek kapatma ve Cumhurbaşkanı’na malvarlığını dondurma yetkisi” de yer alıyor. Kişilerin örgütlenme ve mülkiyet haklarına yönelik tehdit içeren bu torba yasa Adalet Komisyonu’ndan geçerek Genel Kurul’un onayına sunuldu. Muhalefet teklife Anayasa’ya aykırı olmasının yanında temel hak ve özgürlükleri sınırlandırması sebebiyle karşı çıkıyor.
Emniyet ve Cezaevlerinde Çıplak Arama Gerçeği
Uşak Emniyeti tarafından yapılan bir operasyonla gözaltına alınan 30 kız öğrencinin Uşak Emniyeti’nde çıplak aramaya tabi tutulduğu haberlerinin HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu tarafından dile getirilmesi üzerine, iktidar tarafından Gergerlioğlu’na uygulanan baskı arttı. AKP’li Vekil Özlem Zengin’in “Gergerlioğlu meclisi terörize ediyor, çıplak arama yoktur.” İfadeleri üzerine sosyal medyadan çıplak aramaya maruz kalan kişilerin kendisine yazmasını isteyen Gergerlioğlu, binlerce kişiden mesajlar aldı. İsmini açıklamak istemeyen mağdurların yanında, Mücella Yapıcı, Tuba Özdemir, Zekiye Ataç, Hacer Koç gibi isimleri ve tutuklandıkları cezaevlerinin adreslerini vererek hak ihlaline uğradıklarını belirten kişiler de var. Aslıhan Gençay’ın ise çıplak arama muamelesine direndiği için denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmadığı bilgisi edinildi. Meslektaşlarımızdan Av. Kübra Yiğit müvekkillerine çıplak arama işkencesinin uygulandığını, Av. Betül Alpay da kendisinin bu işkenceye maruz kaldığını anlattıkları birer video yayınladılar. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıplak aramaya maruz kaldıkları yönünde paylaşım yapanlara soruşturma başlatıldığı açıklandı.
Osman Kavala’nın Tutukluluğunun Devamına Karar Verildi
Gezi Davasından beraat ettikten sonra bu sefer de 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Osman Kavala’nın İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşması görüldü. Kavala duruşmaya 1144 gündür tutuklu kaldığı Silivri Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS’le katıldı. Kavala ve avukatlarının savunması alındıktan sonra mahkeme Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Karar uluslararası anlamda tepki ile karşılandı. Kavala’nın bir sonraki duruşması 5 Şubat 2021’de görülecek.
Selahattin Demirtaş Hakkında AİHM’den İhlal Kararı
AİHM, daha önce HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Türkiye’nin Sözleşme’nin 18. Maddesini ihlal ettiği kararını vermişti. AİHM’in Türkiye hakkında verdiği en ağır ihlal kararlarından biri olan bu karar neticesinde Türkiye itiraz ederek, kararı Büyük Daire önüne taşımıştı. Bu esnada Demirtaş, halihazırda başvuru konusu olan yargılandığı dosyadan tahliye edilerek bir başka dosyadan tutuklamıştı. 23.12.2020’de Selahattin Demirtaş hakkında AİHM Büyük Daire tarafından itiraz sonuçlandırıldı. Kararda, Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesi gerektiği, siyasî saiklerle tutuklandığı (18. Madde), yargılandığı dosyadan tahliye edilip bir başka dosyadan tutuklanmasının da kararı etkisiz hale getirmek için yapıldığı, bu sebeple hangi dosyadan tutuklu olduğu fark etmeksizin derhal ihlalin ortadan kaldırılması gerektiği yönünde kayıtlar var.
Demirtaş’ın avukatı Benan Molu; “AİHM kararda hiçbir açık kapı bırakmıyor. İkinci tutukluluk da karara dahil edildi.” Şeklinde açıklamalarda bulundu. Kararın açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargıdan önce bir hükme vararak kararı tanımadıklarını belirtti. Yargının vereceği karar ve Sözleşme üyesi ülkelerin bu karar neticesinde takınacağı tavır ise şimdilik merak konusu.
HUKUKİ DESTEK- WhatsApp